Merkezi Yönetim Borçları

28 Ağustos, 2020, Ayse İmrohoroğlu ve Samed Küçükikiz

Merkezi yönetim bütçe dengesinin açık verdiği her dönemde bu açığı kapatmak için çeşitli finansman araçları kullanılmıştır. Bu süreçte oluşan borç stokunun detaylarını inceleyeceğiz. 

Merkezi yönetim borçları toplam kamu borçları içindeki en büyük kategoridir. Onun dışında kamu borç toplamında yerel yönetimlerin, KİT’lerin, Fonların, Döner Sermayelerin ve Sosyal güvenlik kurumlarının borçları da yer almaktadır. Bütçe açıklarının finansmanı hem TL hem dolar bazında olup hem Türkiye hane halklarından hem de dışarıdan borçlanma ile gerçekleşmektedir. Ayrıca hem brüt hem de net olarak açıklanmaktadır. Aşağıdaki tablo 2009 ve 2019 için kamu net borç stoku detaylarını sunmaktadır. 

Net varlıkların değerlendirmesindeki güçlükleri, verilerin güncelliğini ve detayını göz önüne alarak, yazımızın devamında merkezi yönetim brüt borçların detaylarını sunacağız (Kaynak: Merkezi Yönetim Borç İstatistikleri- Döviz ve Faiz Yapısı). Daha önce de belirttiğimiz gibi merkezi yönetim borçları kamu borclarinin en büyük kategorisidir. Mesela 2019 yılında 1 milyar 444 milyon lira (GSYH’nin 33.7%) olan kamu kesimi brüt borç stokunun 1 milyar 329 milyonu (GSYH’nin 31.1%) merkezi borç stokundan oluşmaktadır.

Aşağıdaki grafikler ile merkezi yönetim brüt borç stokunun zaman içindeki gelişmesini 2020 yılının Temmuz ayına kadar TL bazında ve 2020 yılının ilk çeyreğine kadar GSYH’ya oran olarak izleyebiliriz. 

Bu verilere göre, Merkezi yönetim brüt borcu 2020’nin Temmuz ayında 1 trilyon 720 milyar TL olmuştur. Bu toplamın yaklaşık %60’ı iç borçlanma, %40’ı da dış borçlanma ile sağlanmıştır. Toplam borcun GSYH’ya oranı 2014 yılından beri %30 civarında seyretmiştir. 2020 pandemi sürecinin başlangıcı bu oranın artacağına dair işaretler vermektedir. Mesela Temmuz 2020 de toplam borç 2019 Temmuz ayına göre %41.5 artmıştır. 

Borçların TL ve döviz dağılımını daha yakından anlamak için aşağıda iki grafik sunuyoruz. İlk grafikte Merkezi Yönetimin TL ve döviz borç stoku, ikinci grafikten ise döviz borcunun kimler tarafından tutulduğu anlaşılmaktadır. İlk grafiğe göre 2019 yılından itibaren döviz cinsi borç stoku 891.7 milyar TL ile TL bazında olan borç stokunu (829.2 milyar TL) geçmiştir. Bu grafikteki döviz borcu hem yurt içinden hem de yurt dışından alınmış borçların toplamıdır. Belirtilmesi gereken ilginç bir gelişme 2019’dan itibaren döviz cinsinden yapılan borçlanmanın çoğunun iç piyasa tarafından karşılanmış olmasıdır. Temmuz 2020 de 130 milyar dolara ulaşan Merkezi yönetimin döviz bazındaki borcunun 32 milyar doları iç piyasadan karşılanmıştır. Bütün bu gelişmeler sonucu merkezi yönetim döviz borcu zaman içinde toplam borçların %50’sini aşmıştır.

Türkiye kamu borcunu daha genel anlamlı değerlendirebilmek açısından IMF tarafından yayımlanan ülkeler arası karşılaştırmayı aşağıdaki iki grafikte sunuyoruz. Türkiye’de 2014 yılından beri GSYH’nin %30’u civarında seyretmekte olan kamu borcu 2019 yılında 33.1% olurken, seçilmiş gelişmiş ülkelerde bu oran %82; gelişmekte olan ülkelerde ise %49 civarında gözlemlenmiştir.

2020 yılının ilk çeyreğinde gelişen ülkelerin yerli para ve yabancı para bazındaki borç stokları asağıdaki iki grafikte sunulmuştur (Kaynak: IIF). Bu grafiklerden çıkan bir sonuç Türkiye’nin kamu borcunun GSYH’ye oranının bir çok ülke ile karşılaştırıldığında düşük olmasına rağmen, kamu döviz borç oranının yüksek olduğudur. Daha önceki verilerden öğrendiğimiz bir detayı burada baştan hatırlatmak önemli olabilir. 2020’nin ilk çeyreğinde Türkiye’de kamunun 130.2 milyar dolar olan döviz borcunun yaklaşık %25’i iç piyasadan sağlanmaktadır.

Print Friendly, PDF & Email

Leave a Reply

%d bloggers like this: