12 Mayıs 2021, Ayse Ökten ve Samed Küçükikiz
Dünya Ekonomik Forumu yayımladıkları Küresel Rekabetçilik Endeksini tanımlarken ekonomik araştırmalar sonucunda Toplam Faktör Verimliliği (TFV) artışına katkıda bulunduğu düşünülen bileşimleri seçtiklerini belirtmektedir. Bu blogda sürdürülebilir büyüme için çok önemli rol oynayan bu bileşimleri gözden geçiriyoruz.

Türkiye Küresel Rekabet Endeksinde yaklaşık 140 ülke arasında 2017’de 53. sırada, 2018 ve 2019 yıllarında ise 61. sırada yer almıştır. Çoğu yıllar Singapur, Amerika, Hong Kong, Hollanda, İsviçre gibi ülkeler baş sıralarda yer alırken, Afrika ülkeleri en kötü performansı gösteren ülkeler arasında yer almaktadır.
Küresel Rekabet Endeksinde 12 tane ana kategori, 143 tane alt kategori vardır. 2017-2018 verisinin detaylarını aşağıdaki grafikte özetliyoruz

Bu grafikten (ve aşağıdaki tablodan) Türkiye’nin Piyasa büyüklüğü kategorisinde avantajlı olduğunu, fakat İşgücü Piyasası Etkinliği, Sağlık-Temel Eğitim, Finans Piyasanın Gelişmişliği ve Kurumlar kategorilerinde gerilerde olduğunu söyleyebiliriz. Bu alanlarda 137 ülkeden Türkiye sırasıyla 127, 84, 80 ve 70. sırada bulunmaktadır.

Küresel rekabet endeksi nicel ve nitel göstergelerden oluşan bir endeks olduğu için tabiki tartışmaya açık kısımları mevcuttur. Genel olarak Türkiye’nin zayıf olduğu alt kategorileri daha iyi anlamak ve puanlamanın detaylarına girmemek için Türkiye’nin 137 ülkenin 100’ünden daha düşük puan aldığı kategorileri daha yakından inceliyoruz.
Türkiye bir ana kategoride (İşgücü Piyasası Etkinliği) ve 20 alt kategoride 100 ülkeden daha kötü bir performans sergilemektedir. Aşağıdaki grafikte bu alt kategorilerin 8 tanesini sıralıyoruz. İşgücü piyasasının alt kategorisi olan kadınların işgücüne katılımında Türkiye’nin 123. olduğunu, ayrıca enflasyon ve eğitim kalitesi kategorilerinde Türkiye’nin puanının oldukça düşük olduğunu gözlemlemekteyiz.

Böyle bir endekste 137 ülke arasında 100 ülkeden düşük sıralamada yer almak üstünde düşünülmesi gereken bir konudur. Bu kategorilerin birçoğu sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için son derece önemli ve değişimin zaman alacağı konulardır.